Hakkımda
Şu ana kadar binlerce kişiye gerek sağlıkları gerek kendilerini sevme konusunda yardımcı olmamın arkasında gerçekten kim olduğumun büyük bir payı var.
Neden yaptığım işi bu kadar seviyorum?
Sağlıklı ve güzel olmak deyince aklımıza hemen yediğimiz içtiğimize dikkat etmek geliyor. Oysa bundan çok daha ötesi. Özlemle Doyasıya Yaşamak konseptini oluştururken ulaşabildiğim kadar çok insanın kendilerini sevmeleri, içten gelen güzelliklerini beslemeleri, kendi seslerini bulmalarına yardımcı olabilecek araçlar sunmayı hayal ettim.
Doğanın bize iyi olmak için verdiği araçların çeşitliliği beni her zaman büyüledi. İlk günden itibaren aşkla yaptığım işimde mottom bize verilmiş biricik hayatımızı zarafetle doyasıya yaşamak oldu. Bildiklerimi aktarmak için şu ana kadar bir çok hem bireysel hem kurumsal beslenme, doğal bakım, aromaterapi ve yüz yogası atölyeleri düzenledim.
Türk ve Global markalarla yaptığım işbirlikleri ve eğitimlerde de tutkumu paylaştığım için çok şanslıyım. Bana kendimi muhteşem hissettiren içten gelen iyilik ve güzelliğin yolunda rehberlik etmekten daha büyük bir mutluluk var mı hayatta bilmiyorum.
Peki her şey nasıl başladı?
İzmir’de doğdum, büyüdüm. Dokuz Eylül Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Tiyatro / Oyunculuk bölümünden mezun olduktan sonra Türkiye’de ve Avrupa’da pek çok oyunda sahne aldım. Yazdığım oyunlar ve senaryolar da ödüller aldı, yurt içi ve yurtdışında çok değerli kurumlar tarafından sahnelendi, basıldı. Fakat bir yerde bende fılm koptu. Düzensiz beslenme ve hayat tarzı ile bedenim isyan etti. Bitip tükenmeyen ve her gün vücudumun başka yerinde peydah olan ağrılar, kronik yorgunluk, uyku bozuklukları, depresyon, mide sorunları… Bedenim isyan etmişti. O kadar çok doktora gittim o kadar çok test yaptırdım ve sonuç elde var sıfır. Rahatsızlıklarımın psikolojik kaynaklı olduğu söyleniyor ve tedavi olarak ağrı kesici, antidepresan veriliyordu. O zamanlar kimse beslenme ya da hayat tarzının bütünsel sağlığımıza etkisinden bahsetmiyordu. Fakat çok derinlerimde biliyordum. Sanki bir şey olsa, bedenimde bir düğmeye basılsa iyileşecektim.
2008 yılında nihayet rahatsızlıklarımın kaynağının hayatımda ilk defa duyduğum bir hastalık olduğunu öğrendim. Fibromiyalji. Bütün gece ağrılardan uyuyamıyor sonra da günün yarısını yataktan kalkmak için harcıyordum. Bana keyif veren her şeye ilgimi yitirmiştim. Bitmeyen bir kabusun içinde olduğumu düşünüyordum.Hiç unutmuyorum bir sabah kalktım, yatakta doğruldum ve hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladım. Böyle yaşamak istemiyordum. Mutlaka bir yolu olmalıydı. O sabah benim dönüm noktam oldu. Bu kadar iyileşmek isteyince hayat da bana kapılarını açtı. Bütünsel beslenmeyle tanıştım. Beslenme ve hayat tarzımı değiştirmeye karar verdim. Bitkisel beslenme ve takviyelerle bedenim yavaş yavaş iyileşirken ruhum da iyileşmeye başlamıştı. Şaşkındım. Nasıl olabiliyordu? Tam bir sağlıklı yaşam aşığı oldum. Kendimi iyi hissettikçe daha fazlasını yapmak, daha fazlasını öğrenmek ve hayatıma dahil etmek istiyordum. Henüz çok yeni bir bilim olan beslenme alanında daha da derinleşmek için dünyanın en popüler beslenme okullarından olan IIN (Instutie for Integrative Nutrition)’de Mehmet Öz, Deepak Chopra, Andrew Weil gibi ünlü doktorlardan eğitim alarak bütünsel sağlık koçluğu sertifıkası aldım. Beslenmenin yan etkilerinden biri olarak cildimde yıllardır geçmeyen lekelerden eser kalmamıştı. Bitkilerin gücünü keşfetme yolum beni Aromaterapi ile tanıştırdı. Instutie For Aromatic Studies ve The Tisserand Institute’den Aromaterapi ve Aromaterapide Kozmetik Formülasyonlar üzerine de çeşitli eğitim sertifİka programlarını tamamladım.
