TABAKTA GELMEYEN TEMEL BESİNLER

TABAKTA GELMEYEN TEMEL BESİNLER

Merhaba güzel insanlar 

Yiyip içme konusunda ne kadar çok konuşuluyor. Sanırım artık sağlıklı yaşamın sadece spor ve sağlıklı yemeklerden ibaret olmadığını da idrak ettik. 5 yaiında bir çocuğa bile sorsanız şekerin, abur cuburun, alkolün, sigaranın, kızarmış yiyeceklerin vb sağlığa zararlı olduğunu, spor yapmanın, sebze meyve yemenin sağlıklı olduğunu size söyleyecektir.

Aslında her şey açık ve net. Sağlıklı yaşam bunların çok daha ötesinde ve derin bir konu, uzun ama keyifli bir yolculuk. T

Bu zamana kadar hep sağlıklı yiyecekler yemekten bahsettik. Eğer çok sağlıklı beslenirsek, 3 beyazdan uzak durursak, yeteri kadar su içersek, günde bilmem kaç porsiyon taze sebze meyve yersek sağlıklı oluruz. Doğru mu acaba? Danışanlarım arasında çok sağlıklı beslenen, spor yapan ama yine de hastalıklardan kurutlamayan o kadar çok insan var ki! Neden? Acaba gözden kaçırdığımız ne?

Biz sadece yiyeceklerden mi besleniyoruz? Ya ruhumuzun gıdaları? 

Yapayalnız, ailesi ve arkadaşı olmayan bir insan düşünün. Sizce bu insanın ihtiyacı buharda pişmiş tatsuz tutsuz brokoli mi yoksa sımsıcak bir kucaklanma mı? Nefret ettiğiniz bir işte çalışırken bardak bardak içtiğiniz kereviz suyu aşırı stres yüzünden sağlığınızda oluşan hasarı tedavi edebilir mi? Diyelim dünyanın en sağlıklı yiyecekleriyle besleniyorsunuz, sofranızdan salatanız, çantanızdan çiğ bademiniz, masanızdan yeşil çayınız eksik olmuyor. Ama bütün gün oturup, hiç kımıldamadan yaşıyorsanız, hayatınızda hiç hareket yoksa iyi beslenmekten ne kadar fayda sağlarsınız? Ya da manevi dünyanızda büyük çatışmalar yaşıyorsanız, iç huzurunuz yoksa, kafanız hep doluysa, kızgınlıklarınız, öfkeniz tüm enerjinizi alıp götürüyorsa tam anlamıyla sağlıklı olduğunuzu söylebilir misiniz?

Kendinizi mutsuz hissettiğiniz zamanlar daha kolay hastalanmanız, sağlıksız yemekler yemeye daha yatkın olmanız ya da yeme konusunda kontrolünüzü kaybetmeniz acaba size neyi anlatmayı çalışıyor? 

Şimdi birine yeni aşık olduğunuz o ilk günleri düşünün. Her şeyin mümkün olduğu, gözlerinizin ışıl ışıl parladığı günleri. Sizi çok heyecanlandıran bir projeyi çalıştığınız zamanları gözlerinizin önüne getirin. Sabahları ne kadar enerjik uyanıp, koşa koşa işe gittiğinizi hatırlıyor musunuz? Çocukken oyuna dalıp gitmişken annenizin sizi yemeğe çağıran sesini hatırlayın.  Açlığınızı hiç hissetmediğiniz, vaktin nasıl geçtiğini anlamadığınız, sürekli oyun oynamak istediğiniz zamanları.

Mutlu olduğunuz, eğlendiğiniz, ruhunuza uygun işler yaptığınız zamanlar her zamankinden daha az acıktığınızı fark ettiniz mi? Kendinizi daha enerjik, daha mutlu, daha sağlıklı hissettiğinizi?

Bizi besleyen gıdalar sadece et, sebze, meyve, yumurta vesaireden ibaret değildir. Şaşıracaksınız ama bunlar ikincil gıdalarımızdır. Biz aşktan, sevgiden, eğlenceden, mutluluktan, güzellikten, hareketten, derin uykudan ve iyilikten de besleniriz. Biz hayattan besleniriz. Duyduğumuz şarkıdan, gördüğümüz bir tablodan, masmavi bir gökyüzünü ya da yıldızları izlemekten, gülmekten, eğlenmekten, bazen sadece hiçbir şey yapmadan durmaktan, kendimizle konuşma biçimimizden, zihnimizden geçen düşüncelerden, kısacası dokunduğumuz, temas ettiğimiz, duyu organlarımızla algıladığımız ve algılamadığımız her şeyden besleniriz. 

Bizi besleyen ana gıdalarımız yaşadıiğımız hayattır. Hayat bize tabakta gelmez. Onu biz yaratırız. Sevgi dolu ilişkiler, arzu ettiğimiz bir kariyer, zevk alarak yaptığımız fiziksel aktiviteler, inandığımız değerler için yaptığımız uygulamalar ruhumuzu besler, yaşamsal açlığımızı giderir.

Yaşamımıza ne kadar çok sevgi, aşk, mutluluk alırsak ikincil gıdalara bağlılığımız, bağımlılığımız o kadar azalır. Tam tersi de geçerlidir. Kendimizi gereksiz yere ikincil gıdalarla doldurursak yaşamımıza Ana Gıdaları alma potansiyelimiz de o kadar azalır.

Tüm geleneksel inançlarda yılın belli zamanlarında oruç tutulması tavsiye edilir. Bu bizim Ana Gıdalara karşı güçlü bir farkındalık oluşturmamızı sağlar. Yiyecek konusu hayatımızda çok büyük bir yer kaplıyor. Sağlıklı olmak için yemek tabii ki önemli. Ama büyük resme baktığımızda sağlıklı olmanın küçük bir parçası.  

Sağlıklı olmanın olmazsa olmaz en birinci kuralı: Açlığımızı mutlulukla besleyeceğiz.

Özlem

Görsel: Nick Fewings